Hasan Ali Toptaş, diğer kitaplarında olduğu gibi bu kitabını da benzersiz sadelikte ve akıcılıkta yazmış. Tek seferde okuyup bitirebileceğiniz kolaylıkta bir kitap olmuş. Hadi yazarın en güzel eserlerinden biri olan Kuşlar Yasına Gider kitabını özetleyelim.
Aziz gençliğinde çalışmayı çok seven ve minibüslere düşkün bir adamdır. Aldığı minibüslerde sabah akşam demeden kasabada sürekli kendine yapacak bir iş bulur. Fakat sonra nedendir bilinmez minibüslerini satarak bir tırda şoförlük yapmaya başlar. Devamlı uzun yollara, farklı ülkelere gitmektedir. Aziz’in tır şoförlüğü üzücü ve kalıcı hasarlar bırakan bir kaza sonucu sona erir ve kaza sonucunda bir bacağını kaybeder. Sağlığı devamlı bozulan ve her geçen gün yürümekte zorlanan Aziz, doktor doktor derman aramaya başlar. Oğlu da tabi ki her zaman yanında ve o doktor senin bu doktor benim babasını şifa bulması için taşır. Genç adam babasını tedavi için Ankara’ya getirir. Onu tedavi merkezine her gün getirip götüren oğluna Aziz bir gün beklememesini kendisini bırakıp gitmesini söyler. Oğlu istemeye istemeye de olsa babasını tedavi merkezine bırakıp çıkışta gelmek üzere oradan ayrılır. Merkeze döndüğünde ise babasının erkenden çıktığını öğrenir ve bir telaş her yerde babasını arayan oğlu bir telefon ile babasının nerede olduğunu öğrenip yanına gider. Babasının yanına gittiğinde onu perişan halde üstü başı kirlenmiş bulunca telaşı daha çok artar. Babası da ona bir süs havuzuna düştüğünü ve kimseciklerin yardım etmediğini anlatır ve eve gelirler. Ertesi sabah Aziz burada kalmak istemediğini ve oğlundan kendisini memleketine götürmesini ister. Genç adam ne yaparsa yapsın babasını ikna edemez ve babasını alarak memleketine götürür.
Kuşlar Yasına Gider Kitap Açıklaması
Pırıl pırıl ışıyan Türkçesiyle Hasan Ali Toptaş,
Kuşlar Yasına Gider’de romancılığına yeni bir boyut katıyor: anlatmıyor, söylemiyor; nefeslendiriyor.
Kadirşinas otlarının mırıltısını, of dememenin ilmini, eldeyken kıymetini bilmenin erdemini, ömürden giden
günlerin sabrını okudukça zihnimiz, gönlümüz havalanıyor.
“Babalar, alınlarımıza yazılmış yalnızlıklardır” sözü yankılanıyor kulaklarımızda.
Kuşlar Yasına Gider; atların koşması kadar doğal, kaleme iç çektirecek kadar merhametli bir roman.
“Toptaş’a yazarlık âdeta bahşedilmiştir.”
Andrew Rşemer, Sydney Morning Herald
“Zaten o yıllarda burnumuzun ucunda gezinen bir mazot kokusuydu babam, kulağımızda çınlayan uzak bir motor sesiydi ve az evvel dediğim gibi, gitti mi gelmek bilmezdi bir türlü.”